Albüm Kritik 950 (Bythos / Chthonic Gates Unveiled)

Benim için öncelik sırası olan Black Metal grupları vardır. Bu durum aslında her Black Metal dinleyen kişiler için de geçerlidir. Beni Black Metal’e başlatan “Gorgoroth”u her daim “0” noktasına koyarım. Benim Black Metal’e başladığım grup elbette bir çağ açmış da oluyor benim ufkumda ve de yüreğimde. Bu yüzden de Gorgoroth her daim sıfır noktasında yer alacaktır. Sonraki gruplar ise uzar gider fakat ilk 5 grubum bir süredir hep aynı. 

1- Mgła 

Bu listeyi okuduğunuzda bazılarınız şaşırmış olabilir. Muhtemelen ilk iki grubu zaten tahmin etmişsinizdir. Fakat diğerleri sürpriz olmuş olmalı. Behexen, benim için aslında şeytanın ta kendisini temsil ediyor. Bu müziğin bu derece karanlık ve korkutucu olmasında payı çok fazla var Finlandiyalı ruh hastası grubun. Zaten bu grubu oluşturan elemanların hepsi birbirinden satanist olduğu için haliyle ortaya çıkan müziğin de şeytanın müziği olması gerekiyor. Kaldı ki bugün sizlere bahsediyor olacağım “Bythos”un da baş şeytanı Behexen’de de varlığını sürdürmektedir. Bythos’ta vokal görevini üstlenen ve benim için Black Metal’in en güçlü Brutal vokalistlerinden biri olan “M.S.” hem Behexen’in hem de Btyhos’un gülüdür. Biz bu adamı benim bir başka taptığım grup olan “Sargeist”te de duymuş ve görmüştük. Bythos’a ve M.S. (Hoath Torog)’e tekrar döneceğim. Listenin dördüncü sırasında yer alan Aosoth her ne kadar varlığını sonlandırmış bir grup olsa da bu zamana kadar dinlediğim hiçbir grupta Aosoth havasını alamadım. Hiçbir grubun Aosoth benzeri bir Black Metal icra ettiğine de şahit olmadım. Evet, bazı noktalarda benzerlikler duyduğum gruplar oldu ama Aosoth kadar görkemli işler yapmıyordu onlar da. Belki bir gün bu Fransız azmanı grup sahneye tekrar döner. Umarım böyle bir şey olur. Aosoth olmasa bile “MkM”nin bir şekilde karşımıza tekrar dikilmesini bekliyorum. Son olarak da Kolombiya’dan çıkan ve iki kozmik delinin bir araya gelmesiyle oluşan Inquisition benim bu beşliye son birkaç yıldır iyi bir şekilde dadandı. Bazen 4 oluyor benim için bazen 5 ama her daim oluyor. Kozmik Black Metal denen türün tam karşılığını bizlere yıllardır sağlam bir şekilde dinlettirmeleri ve yine nevi şahsına münhasır bir grup olması Inqusition’ı kalbimde hem güzel bir yerde tutmaya yetiyor. Benim bu beşli listenin nedenlerini açıkladıktan sonra gelelim 950. albüm değerlendirme yazısının konuğu olan Bythos’a ve bu yıl çıkardıkları “Chthonic Gates Unveiled”a.


Yukarıda saydığım, benim için büyük önem arz eden 5 grubun elemanlarının başka projeleri de her daim çok iyi olmuştur. Bu yüzden de bu grupların yanında başka grup projelerini kuran veya yer alan adamların diğer işleri de büyük önem arz etmektedir. Örneğin Sargeist’te yer almış M.S.’nin, Behexen’de de büyük gövde gösterisi yapması ve sonrasında da Bythos’ta da neler yapabileceğini şuursuzca gösteriyor olması taktire şayan değil midir? M.S.’nin içinde büyüttüğü deccalin her daim günahkâr müziğin tohumu olması ve bunu her olduğu grupta da gösterebilmesi bu adamın Black Metal’i ne derece özümsediğinin en büyük kanıtlarından biridir. Diğer taraftan Bythos’un kadrosunda yer alan “L.R.” diğer sahne adıyla “Kassara” da yine büyük gruplarda yer almış bir davulcudur. Bu gruplardan benim için en önemli olanı ise “Horna”dır. Gitarın başındaki adam olan “M.L.” diğer sahne adıyla “Infection” da yine Behexen ve Horna kadrosunda da yer alan bir büyüğümüzdür. Kariyerlerinde böylesi dehşet verici gruplar olan adamların bir araya gelip oluşturduğu Bythos’un başarısız olma şansı yok gibi bir şeydi zaten. 2015 yılında temelleri atılan Bythos’un ilk albümünü yayınlaması 2020 yılını bulmuştur. 2020 yılında yayınladıkları “The Womb of Zero” ile muazzam bir çıkış yapan Bythos kısa sürede herkesin dikkatini çeken ve festivallere davet edilen bir grup olmayı başardı. Albümdeki her bir şarkının ciddi anlamda tehditkâr olması ve aynı zamanda Black Metal’in bütün köklerine sadık kalınarak, bir yandan da yenilikçi melodik yaklaşımların da albüme iyi bir şekilde yedirilmesi Bythos’un ileride ne denli dehşet verici bir grup olacağını göstermişti. 4 yıldır The Womb of Zero’yu dinleyen biri olarak; bu albümün gerçekten bütün övgüleri hak ettiğini ben de göğsümü gere gere söylerim. Sadece “Omega Dragon”u dinlediğinizde bile tüyleriniz diken diken oluyor. Eh, böylesi muazzam bir albümden sonra beklentiler de haliyle en üst seviyeye çekilmiş oldu. Artık Chthonic Gates Unveiled’ı bizlerin huzuruna sundu Bythos. Peki, The Womb of Zero’dan sonra işler ne kadar çirkinleşmiş?


İşler bir kez daha çok çirkinleşmiş. Bythos, bir kez daha elindeki cephanenin ne kadar çok olduğunu ve istedikleri her an bu cephaneyi ne derece fütursuzca kullanacaklarını bir kez daha göstermiş. The Womb of Zero’dan çok daha iyi bir albüm dinlediğimizi söylemiyorum. Bir kez daha aynı seviyede ve aynı dehşeti verebilecek bir albüm yaratmayı başarmış Bythos. Bu albüm asla The Womb of Zero’nun pabucunu dama atmıyor. Tam tersine yeni bir çift pabucu The Womb of Zero’nun yanına koyuyor. Her iki albümün de aynı derecede kaotik olması ve müzikal açıdan müthiş bir doyuruculuğa sahip olması beni gerçekten çok şaşırttı. Ben ya çok daha iyi bir albüm çıkacağını (yeniliklerle birlikte) ya da The Womb of Zero’nun kalitesinin altında kalacağını düşünüyordum. Chthonic Gates Unveiled’ı muhtemelen 10 kez falan dinlemişimdir. Sonrasında da The Womb of Zero’yu dinledim. Bythos, kendini tekrar etmeden, aynı kaliteyi koruyarak bir gövde gösterisi yapıyor. Bir kez daha bu üç müzisyenin ne derece tekinsiz adamlar olduklarını anlıyoruz. Bu albümde de tıpkı bir önceki albümde olduğu gibi sadece son sürat Black Metal şarkıları duymuyorsunuz. Hatta öyle şarkılar yok zaten. Tempo bakımından hızlı ve orta hızlı şarkılarla bezeli bir albüm. Black Metal dinlerken kafa sallayacağınız bir albüm. Fakat boynunuza da zarar vermeyeceğiniz bir albüm dinliyorsunuz. Melodik riff yazımlarında bir kez daha Bythos şeytani hava verirken aynı zamanda dramatik hava vermeyi de başarmış. Bu dram herhangi bir şekilde iyi şeyden duyulan acı değil tam tersine iblise duyulan hasretten kaynaklanmaktadır. Eh, satanizmi içselleştirmiş bir gruptan da bunu duymak şaşırtıcı değildir. Albümün ilk teklisi olan “Wolves of Hades” aynı zamanda albümün hem en hızlı şarkısı hem de bana göre en görkemli şarkısı konumunda yer alıyor. Albümde en sevdiğim şarkı ve muhtemelen en çok dinleyeceğim şarkı da bu şarkı olacaktır. Diğer şarkılar da yine üst düzey işler elbette. Özellikle albümün açılış şarkısı ile kapanış şarkısının temelde aynı riffler üzerine kurulu şarkılar olmasına rağmen aynı zamanda içinde barındırdıkları farklı partisyonlar ve rifflerle gerçekten şahane bir iş ortaya konmuş. Tematik albümlerde böyle şeyleri seven biriyim. Bythos da bunu gayet başarılı bir şekilde ortaya koymuş. Müzikal olarak her şey inanılmaz iyi. Gitar, bas ve davul saat gibi işliyor. Fakat burada bir kez daha M.S.’nin hakkını teslim etmem gerekiyor. Her şarkıda olağanüstü bir brutal vokal performansı sergiliyor ve gönlümü bir kez daha fethetmeyi başarıyor. Ağzına sağlık be şeytanın tohumu!

Bythos, bir kez daha şahane bir albüme imza atmış. Her yönüyle muazzam bir albüm olmuş. Dinlemekten hiçbir zaman bıkmayacağımı biliyorum. Tıpkı The Womb of Zero’da olduğu gibi bu albümü de hep baştan sona dinleyeceğim yıllarca ve dinleme isteğim hiçbir zaman baltalanmayacak. Sizlerin de mutlaka dinlemesi gereken bir albüm Chthonic Gates Unveiled. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar

  1. Senenin en iyi albümlerinden birisi olmuş kesinlikle. Bayıldım.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder