Albüm Kritik 1149 (Tómarúm / Beyond Obsidian Euphoria)

Herkese selamlar! Bugün, sizlere benim pek dinlemediğim ama denk geldiğim zaman da büyük bir özveri ile dinlediğim Progressive Black Metal’den bir albüm sunacağım. Progressive Black Metal’i dinlemek öyle kolay bir etkinlik değil. Progressive Metal’deki bütün o melodik çeşitlemelerin, teknik gösterilerin, ambiyansın blast beatlerle buluşmasını dinlemek ve sindirmek kolay değil. O yüzden de nadiren böyle albümlere denk geliyor olmam da bir yandan da iyi tabi. En azından hakkını vererek dinliyorum. Bugün de ABD’de kalıyoruz. İlginç bir şekilde bu Progressive Black Metal grubunu dinlemeden önce İsveç veya başka bir nordik ülkeden olacağını düşünmüştüm. ABD’den de son yıllarda gerçekten çok iyi oluşumlar çıkıyor. Özellikle ekstrem türlerin etkisine bu ülkedeki genç arkadaşlar de girmiş durumda. “Tómarúm”, 2017 yılında kurulmuş bir grup. Black Metal’i kendi virtüözlükleri ile birleştirmek istemiş grubumuz. Bunu da bu yıl çıkan albümü “Beyond Obsidian Euphoria”dan dinlediğim kadarıyla gayet niş ve iyi bir şekilde beceriyor. Albümü dinlemeye başlamadan önce grup hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ne tür müzik icra ettiğini bilmiyordum. Albümün ilk şarkısında hemen olayı çözdüm tabi ki. Progressive Metal bir defa vardı. Fakat diğer taraftan Melodic Death Metal, Technical Death Metal öğeleri de yine bu albümün geneline yayılmış durumda. Bu yüzden de her bir şarkıya dikkat ederek dinlemem gerekiyordu ve ben de öyle yaptım.

Yaklaşık 70 dakikalık bir albümü iki kere baştan sona kadar dinledim. Her bir dinlemeyi de iki güne böldüm. Böylesi albümleri hem grubun diskografisi içinde hem de başka albümlerle karşılaştırmak bana pek anlamlı gelmiyor. Çünkü böylesi albümlerde ben hiçbir zaman bir maneviyat veya bir ruh bulamıyorum. Odak noktası her zaman müzisyenlerin ne derece dehşetengiz besteler yaptığı ve virtüözlük kalitelerini ne derece üst seviyede gösterdikleri oluyor. Bu yüzden içselleştirebildiğim albümler olmuyor bu tarz albümler. Tomarum’un vizyonuna baktığımda grubun aslında maneviyata önem verdiğini görüyorum. Fakat icra edilen müziğin tinsel bağlamda doğrusal bir sentezi söz konusu değil. Bazı şarkıların, bazı partisyonlarında bu içe hitap etmeyi hissediyorsunuz. Fakat genel olarak albümün her bir sekansında bu var diyemem. En azından bana geçen bir şey olmadı. Fakat bu albüme müzikal yönden baktığımızda ise çok dolu bir paket olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Akustik gitarlar, elektrik gitarlar, viyola, keman, klavye, atmosferik tınılar, şahane davul çeşitlemeleri, bas gitarın her şarkıdaki şımarık davranışları derken bütünüyle bir müzik sefası çekiyorsunuz. Albümü ilk dinlememden sonra gerçekten kendimi çok iyi hissettim. İstediğim düzeydeki kalite bu. İçinde “Opeth, Dream Theater, Leprous” benzeri teknik ve progresif öğeler barındıran fakat diğer taraftan da modern Black Metal’in o sert ve görkemli iskeletini de bizlere gösteren, çok güzide bir albüm olmuş Beyond Obsidian Euphoria. Yılın en iyi işlerinden biri olarak gönül rahatlığı ile gösterebilirim. Yılın en iyi albümlerinden biri olur mu onu şimdilik bilmiyorum.


ABD'li Tomarum, Beyond Obsidian Euphoria ile çok iyi bir iş ortaya koymuş. Albümü kendinizi vererek dinlemeniz lazım. Güzel bir kulaklıkla, orta ses seviyesinde her bir şarkının tadını çıkararak dinleyin derim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar