Albüm Kritik 1151 (Blood Abscission / II)

Herkese selamlar! Bugün sizlere bir süre önce keşfettiğim ve sonunda yazmak için klavyenin başına oturabildiğim bir gruptan ve o grubun bu yıl çıkan albümünden bahsedeceğim. Nereli olduğunu bulamadığım, daha doğrusu grup hakkında neredeyse bilgi bulamadığımı önceden söylemek istiyorum. “Blood Abscission”, “Astor Solis” adında bir arkadaşın tek başına yürüttüğü bir Atmospheric Black Metal projesidir. 2023 yılında ilk albümü olan “I”i yayınlamış Blood Abscission. Bu yıl ise “II” adlı albümünü yayınladı. Grubu Spotify’da keşfetmiştim. Özellikle bir ara 2025 yılında çıkan Black Metal albümlerini keşfetmem gerekiyordu. Pek denk gelemiyordum. O sırada Blood Abscission’a dekn gelmiş ve listeme almıştım. Grubu keşfettiğim için gerçekten çok mutluyum. Atmospheric Black Metal dinlemeyi genelde seven biri olarak ve hatta çok iyisine denk geldiğimde de keyfime diyecek olmayan birisi olarak Blood Abscission’ın II albümünde ortaya koymuş olduğu şeyi çok sevdim. Uzun zaman sonra belki de böylesine güçlü bir Atmospheric Black Metal albümü dinliyorum. Şimdi gelelim bu albüm neden beni böyle etkiledi biraz ondan bahsedeyim sizlere.

Öncelikle albümü dinlediğiniz zaman belki de diğer Atmospheric Black Metal albümlerinden çok da farklı bir şey duymadığınızı düşüneceksinizdir. Ben de şahsen albümü ilk dinlediğimde böyle hissetmiştim. Fakat bu albümü tek bir kere dinleyip karar vermek istemedim. Siteye yazana kadar olabildiğince zaman geçirmek istedim ve bugüne kadar 4 kere baştan sona kadar dinlemiş oldum. Her dinlediğimde albümün değerini ve sunduklarını çok daha iyi kavramış oldum. Öncelikle bu albüm bir Atmospheric Black Metal albümü olmasına rağmen sırtını atmosferik öğelerin görkemine yaslamamış. Onun yerine iyi yazılmış gitar riffleri ve melodik partisyonlar ile bir sentez oluşturuyor. Bu yüzden de Black Metal’in o niş tarafını dinlemeye başlıyorsunuz. Özellikle şarkılardaki duyguları hem sertlik hem de melodik estetikle verme işini çok iyi bir şekilde yapıyor Blood Abscission. Albümün açılış şarkısı “II-I”i dinlerken “Mgła” tarzı bir düzlemde yazılmış bir şarkı olduğunu fark ettim. Şarkıların barındırdığı o duygusal yoğunluğu çok iyi bir şekilde dinleyiciye aktarabilmiş Solis. Albümde duyduğumuz her şeyi bu arkadaş çalıyor ve şarkıları da yine bu adam söylüyor. Bu zaten çok kıymetli bir şey. Fakat bunu da oldukça görkemli bir şekilde yaptığı için bu kıymet katlanarak büyüyor. Atmosferik öğeler de albümün genelinde çok net ve iyi bir şekilde yedirilmiş. Dediğim gibi öyle sadece ambiyansa yüklenilip, klavyenin içinden çıkan tınılarla görkemli bir albüm yapma düşüncesinde olmamış Solis. Bunun yerine elinden geleni ardına koymamış ve şahane şarkı yazımları ile albümü çok iyi bir noktaya koymuş. Prodüksiyon konusunda da en ufak bir şikâyetim olmadı. Bu yüzden de her şeyi çok güzel bir şekilde dinledim. İki şarkı hariç diğer şarkılar uzun süreye sahip. Albümde 5 şarkı bulunuyor ve bu 5 şarkının toplam süresi yaklaşık 42 dakika kadar.


Bu yıl gerçekten de çok güzel albümler dinliyorum ve çok güzel gruplar keşfediyorum. Blood Abscission da keşfettiğim bu güzel gruplar arasındaki yerini aldı. Gizemini koruyan bir proje olsa da bence dikkatlerin üzerine çekilmesi gereken bir solo-grup projesi olduğu da aşikâr. II albümünü zevkle dinledim. Çok zaman geçirmeden ilk albümü de dinleyeceğim. Sizlere de kesinlikle tavsiye edeceğim bir albüm oldu II. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar