Herkese selamlar! Bugün sizlere bilinmezlerle dolu yeni bir gruptan (öyle olduğunu düşünüyorum) ve bu yeni grubun bu yıl çıkan ilk albümünden söz edeceğim. Grubun yeni olduğunu da elbette ilk albümünü bu yıl çıkardığından yola çıkarak düşündüm. Grubumuzun adı “Robust” ve ilk albüme de grubun adı verilmiş. Grubun nereden olduğuna dair veya bu grubun kimlerden oluştuğuna dair en ufak bir bilgiye ulaşamadım. Gizemli kalmayı tercih etmiş bir grup. Zaten icra ettiği o çiğ Black Metal ile bu mistik isteklerinin doğru orantılı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Black Metal’in çok fazla teknoloji ile yoğrulmamış, çiğ ve distorsiyonu yüksek gitarlarla kaydedilmiş halini icra ediyor Robust. Zaten grubun albümünü yayınlayan “Terratur Possesions”ın sayfasında grup hakkında verilen çok az bilgiye baktığımızda da Robust’un olabildiğince saf bir Black Metal albümü yapmak için gayret ettiğini okuyoruz. “Svest, Akitsa ve Gorgoroth”un hayranı olduğu ve izinden gittiği söyleniyor. Muhtemelen bütün bunlardan sonra Robust’un Norveç menşeili bir grup olabileceğini düşünebiliriz. Şahsen ben düşünüyorum. Grup hakkında bu kadar bilgi verdikten sonra (hiçliğin bilgisi de ancak bu kadar oluyor) şimdi gelelim albüm hakkındaki duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya.
Robust, gerçekten de olabildiğince modern soundan uzak, stüdyo ortamındaki o kayıt sesini en saf düzeyde veren bir albüm olmuş. Bazı albümlere bu tarz yaklaşımlar gerçekten çok iyi gidiyor. Fakat çoğunda da çok eğreti duruyor. Robust bana göre bu albümünde dozajı biraz kaçırmış. Düşünce şeklini çok iyi anlıyorum grubun elemanın. Fakat kulaklıkla bu albümü dinlerken bir süre sonra bu marjinal görünen sound, sıkıcı ve tatsız bir forma dönüşüyor. Albümün de 8 şarkı ve yaklaşık 47 dakikadan oluştuğunu hesaba katarsak gerçekten dinlemesi bir süre sonra sıkmaya başlıyor. En azından benim için öyle oldu. Diğer taraftan yazılan rifflere baktığımda öyle çok şaşırtıcı veya görkemli bir şey yok. Benzer riff yazımlarını birçok gruptan, farklı şekillerde duymuşluğum var. Bu yüzden de ortaya yeni bir şey çıkmamış. Günümüzde zaten yeni, duyulmamış ve orijinal bir şey çıkarmak çok zor. İllaki esinlenmeler oluyor. Daha çok “Burzum”un o berbat sounda sahip albümlerini andırdı bana Robust. Burzum’un tuhaf tarafı da buydu. Berbat kayıt kalitesine sahip ama gerçekten de iyi şarkılarla bezeli albümler yaratabiliyor olmasıydı. Robust için bunu bir noktaya kadar diyebiliriz. Günümüzde bu tür marjinal şeylere kalkışmak bana çok büyük bir lades gibi geliyor. Eskinin o “gerçek” müziğini icra etmeye çalışmak artık romantizmden veya nostaljiye duyulan aşktan başka bir şey değil. Şahsen ben prodüksiyon kalitesi iyi olan bir albüm dinlemeyi tercih ederim. İyiden kastım son teknoloji ile kaydedilmiş, yapaylığı yüksek albümler değil. Her sesin çok net duyulduğu, kulaklığı taktığınızda yüzünüzü güldürecek bir kaliteden bahsediyorum.
Gizemli grup Robust’un kendi adını verdiği bu ilk albümünde ne yapmak istediğini üç aşağı beş yukarı sizlere aktardım. Beni etkileyen bir albüm olmadı. Hatta Robust’un bence prodüksiyon kısmını biraz daha oturup düşünmesi ve değişiklik yapması gerekiyor. İkinci albümde en azından bunu yapması lazım ve bir de öyle grubu değerlendirmem lazım. Eğer böylesi safkan Black Metal sounduna sahip albümleri dinlemeyi seviyorsanız da bir bakın derim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 6,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder