Albüm Kritik 1158 (Christ Dismembered / Ov Vampiricy)

Herkese selamlar! Bugün, uzak kıta Avustralya’ya gidiyoruz. Avustralya kıtasından da ekstrem Metal icra eden birkaç gruba denk gelmişliğim var. Hatta bazısına denk gelip uzun süreler dinlemişliğim de vardır. Bunlara örnek verecek olursam; “Deströyer 666, Lumen Ad Mortem ve Pestilential Shadows” diyebilirim. Bu grupları belli bir zaman diliminde fazlaca dinlemişliğim vardır. En çok Deströyer 666 ilgimi çeken olmuştu. Bugün de başka bir Avustralyalı Black Metal grubu olan “Christ Dismembered” ve bu yıl çıkardığı albümü “Ov Vampiricy”den sizlere söz edeceğim. Bir süre önce listeme eklemiştim bu albümü. Grubu daha önceden bilmiyordum ve bu albümü dinleyerek keşfetmiş olacaktım. Ov Vampiricy’i baştan sona iki kere dinledim. Albümü dinlerken grup hakkında da bilgi topluyordum. İlk gördüğüm şey Ov Vampiricy sonrası grubun dağıldığı oldu. Meğer bir kez daha dağılmış bir grubun albümünü yazmak için klavyenin başına oturmam gerekiyormuş. Bu bilgiden sonra geri kalan şeylerin pek kıymeti kalmıyor ama biz yine de devam edelim. 2012 yılında temeli atılmış bir grup Christ Dismembered. İlk olarak tek kişilik bir proje olarak başlıyor bu proje. Projenin başındaki adamın ismi ise davulcu “Henry Inglis-Davies” (mahlası ile Plague). Sonrasında başka müzisyenler de dahil oluyor. Grubun son albümü olan Ov Vampiricy’de tam bir grup formuna ulaşılıyor. Grubun neden dağıldığı hakkında bir bilgiye uluşamadım. Çok fazla da bu konuyu araştırmadığımı da söyleyeyim. Lafı daha fazla uzatmadan Christ Dismembered’ın bu yıl çıkardığı son albümü Ov Vampiricy hakkındaki izlenimlerimden sizlere bahsedeyim.

Black Metal’in biraz daha İskandinav tarafını icra ediyor grup. “Dark Funeral, Marduk, Mayhem” gibi gruplardan fazlaca esintiler var. Bunun yanında Avrupa Black Metal sahnesinden de Avusturyalı “Belphegor”un tarzına fazlaca benzettiğimi söylemek isterim. Bütün bu saydığım grupların hepsi de kallavi gruplar. Bu yüzden de ortaya çıkan albümün de bir şaheser olması gerekiyormuş gibi bir izlenime kapılabilirsiniz. Fakat hiç de öyle değil. Esinlenmelerin olması demek yukarıda saydığım gruplar kadar sükse yaratacak bir müziğe imza atması demek olmuyor. Albümden bütün bu grupların esintisini alsam da bütünsel olarak baktığımda ortalama bir standarda sahip bir albümden başka bir şey dinlemedim günün sonunda. Kötü bir albüm kesinlikle değil. Fakat Black Metal adına çıkmış şaheser albümlerden biri de değil. Sert ve kaotik müzik anlayışını ciddi derecede benimsemiş Christ Dismembered. Riff yazımlarında bunu çok net duyuyorsunuz. Old-school Black Metal gruplarından duymaya alışık olduğumuz o tek düze ama tehditkarlığı içinde barındıran riff yazımlarını Ov Vampiricy’nin genelinde duyuyoruz. Her ne kadar bu tür riff yazımlarını sevsem de bu noktada da etkileyicilik fenomeni devreye giriyor. İyi rifflerle yazılı şarkıları dinlemek elbette keyif verir. Fakat verdiği keyif de hep “iyi” seviyesinde kalır. Eğer bizleri ele geçiren bir albümden söz ediyorsak ve o albümden bir türlü kopamadığımızı söylüyorsak, riff yazımlarının “iyi” seviyesinin ötesine geçmesi gerekiyor. Bu albümde de o yok. Dinlemesi keyifli. Black Metal’in temel formunu çok net bir şekilde hissedeceğiniz bir albüm. Old-school Black Metal dinlemeyi seviyorsanız, kaosu ve iblisi en sert ve çiği şekilde hissetmek istiyorsanız Ov Vampiricy bu konuda sizi mutlu edecektir. Fakat işin biraz daha yüksek seviyesine veya görkemine bakıyorsanız bu konuda Ov Vampiricy’nin nefesi yetmiyor ne yazık ki.


Avusturyalı grubun dağılması hoş olmamış. Zira yüksek potansiyeli olan bir grup Christ Dismembered. Belli olmaz, belki günün birinde tekrar aktif bir şekilde müzik yapmaya başlar Avustralyalı Black Metal grubu. O zamana kadar Ov Vampiricy’i dinleyip, Black Metal’in karanlığında biraz daha gezinebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7,5/10



Yorumlar