Herkese selamlar! Bugün sizlere oldukça garip bir gruptan ve bu grubun, bu yıl çıkardığı albümden söz etmek için klavyenin başına oturdum. Grubumuzun adı, başlıkta da gördüğünüz üzere, “Froglord”. “Kurbağa Prens” diye çevirmek istiyorum bunu. Böylesi daha eğlenceli geldi. Açıkçası grup hakkında bilgi edinme işine girişmeden önce ismin şeytani bir çağrışımda bulunduğunu düşündüm. Bu düşünceye nereden kapıldım derseniz de Antik Yakın Doğu tarihinde “Baal” adı verilen bir şeytani efendi var. Kötülük ile özdeşleşmiş, bir nevi iblis diyebiliriz. Onun bir görselinde bir tarafında kedi bir tarafında da bir kurbağa vardır. Bu yüzden de grubun isminin Baal’dan geldiğini ve bu minvalde şeytani bir müzik icra ettiğini düşündüm. Fakat hiç alakası yokmuş. Grup hakkında araştırma yapınca bir taraftan güldüm bir taraftan da şaşırdım. Grup, bildiğimiz kurbağaları ve onların insanlığın ardında kalmış dünyalarını bizlere anlatmak için müzik yapıyor. Açıkçası neden böyle bir tema seçmiş grup hiç anlamadım. Kurbağalardan bahsetmek beni güldürdü. Sadece kurbağalar da değil aslında biraz da çevre duyarlılığı da var. İngiltere’de 2020 yılında kurulmuş bir grup Froglord. Doom, Sludge ve Stoner Metal türlerini harmanlayan bir müzik icra ediyor. Bu kadar genç bir oluşum olduğunu düşünmemiştim Froglord. 5 yıllık kariyerine 5 albüm sığdırmayı başarmış İngiliz grup. Ben de sizlere bu yıl çıkan “Metamorphosis”ten söz edeceğim.
Öncelikle bir Doom ve Stoner Metal albümü dinlemeyeli epey bir süre oldu. Bu yüzden de bu albümü ciddi anlamda analiz ederek dinlemem gerekiyordu. Ben de öyle yaptım. Froglord’un alametifarikası belli ki kurbağalar. Albüm kurbağa sesleri ile açılıyor, kurbağa sesleri ile devam ediyor ve bitiyor. Evet, niş bir tema ama bana hala çok ciddiyetsiz ve komik geliyor. Bu yüzden de albüme kendimi vermem pek kolay olmadı. Bütün bu komedinin ardında ise gayet sağlam bir müziğin var olması beni telkin etti. Grubu dinlerken “Bloody Hammers, Monolord ve Candlemass” esintileri hissettim. Bu da gayet normal. Grubun müziğini oluşturan dinamiklerin hepsini bu gruplar da çok iyi bir şekilde icra ediyor. İşin içinde Doom ve Stoner olduğu için öyle hızlı şarkılar yok. Orta temponun da altında bir metronom ile kaydedilmiş şarkılar dinliyorsunuz. Açıkçası benim için bu tempoda şarkılar dinlemek gayet mutluluk verici. Kendim de hayatımın belli dönemlerinde Doom Metal yapma girişiminde bulunduğum için böylesi bir müziği dinlemek gayet keyifli. Yazılan gitar riffleri için diyecek pek bir şeyim yok. Gayet düz ve sıradan riffler. Fakat bu düz ve sıradan riffler böylesi sert, distorsiyonu yüksek bir gitar tonunda buluşunca haliyle ortaya kaya gibi güçlü bir sound çıkıyor. Bu da albümü dinlerken gayet keyif almanızı sağlıyor. Bas gitarın da distorsiyonlu olması ortaya gürültü şenliği sunuyor. Fakat bu gürültü öyle rahatsız edici değil tam tersine bir Metal dinleyenine haz verici bir düzeyde. Benim için bu albümdeki tek üzücü şey vokaller oldu. Evet, çok kötü değiller ama böylesi vokaller dinlemeyi hala sevemiyorum. Müzik ile çok bağdaştıramıyorum. Daha güçlü bir ses ile söylense bu şarkılar albümün seviyesi daha da üst seviyeye çıkar. Bu, benim görüşüm tabi ki. Albümdeki her şarkı aynı kalitede. Öne çıkan veya ulan bu da baya iyi şarkıymış dediğim bir şarkı olmadı. Her şey gayet dengeli ve sağlam olmuş. Albümü dinlemekten gerçekten keyif aldım.
İngiliz kurbağa sevicisi grubumuz Froglord’un bu yıl çıkardığı Metamorphosis albümünü sizlere de gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. Özellikle bu tarz müziği dinlemeyi seviyorsanız sizleri için iyi bir alternatif olacaktır. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder