Albüm Kritik 1184 (...And Oceans / The Regeneration Itinerary)

Herkese selamlar! Bugünkü durağımız Finlandiya. İskandinav Yarımadası ekstrem Metal türleri için güvenli bir bölge olduğu için sıkça burada takılıyoruz. Şaka bir yana Finlandiya’nın bu derece fazla ekstrem Metal grubuna sahip olmasının nedenini gerçekten araştırmak lazım. Bilemiyorum belki bunu bir gün ben yaparım. Popülasyon olarak öyle aman aman bir ülke olmamasına rağmen bu ülkeden çok fazla Metal grubu çıkıyor. Çıkanların çoğu da Metal camiasında zirveye oynuyor. İşte bu yüzden oturup incelenmesi gerekiyor. Bu inceleme konusunu başka bir zamana bırakıyor ve bugün sizlere bahsedeceğim “…And Oceans”ın bu yıl çıkardığı albüm “The Regeneration Itinerary”e geliyorum. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, grubun adının önündeki üç nokta olmadan bundan sonra yazıya devam edeceğim. Word’ün sürekli yazım hatası olarak beni bunaltmasını istemiyorum çünkü. Bu bilgiyi de verdikten sonra And Oceans hakkında da kısaca bahsetmek isterim. Ben grubu yeni keşfeden biriyim. İlk defa The Regeneration Itinerary albümü ile dinlemiş oldum. Fakat grubun temelleri 1995 yılında atılmış. 2005 yılına kadar And Oceans ismi ile devam eden grup sonrasında “Havoc Unit” olarak yeniden yapılanmaya girmiş. Bu isimle de 2013 yılına kadar varlık göstermiş. 2017 yılında ise And Oceans ismi ile tekrar bir araya gelinmiş. 2017’den bu yana da Metal camiasındaki varlığını devam ettiriyor grup. Oldukça duraksamalı bir kariyeri olan And Oceans’ın müzik tarzı da zaman içinde değişmiş. İlk olarak Symphonic Black Metal ile Metal camiasına giriş yapmış grup. Sonrasında ise Industrial ve Electronic Metal ile yola devam etme kararı almış. Bu iki tür de dinlemekten asla hazzetmediğim ve gördüğüm zaman koşarak kaçtığım türlerdir. Symphonic Black Metal biraz daha çekilebilir olsa da Industrial ve Electronic türlerin Metal ile buluşması benim için bir dalga konusundan başka bir şey olmuyor. Grubu dinlemeye başlamadan önce nasıl bir müzik türü icra ettiğini bilmiyordum. Bilseydim muhtemelen “siktir lan oradan” der yoluma devam ederdim. Fakat ilk defa bu körlemesine dinleme eylemim beni yanılttı. Evet, işin içinde Electronic öğeler ve hatta Symphonic öğeler de var ama yoğunlukları o kadar az ve gerçekten de öyle iyi yerlerde kullanılmışlar ki hiçbir rahatsızlık duymadan albümü dinledim. Şimdi gelelim The Regeneration Itinerary hakkındaki duygu ve düşüncelerimi sizlere aktarmaya.

And Oceans’ın kariyerindeki albümlere verilen puanlara şöyle bir baktığımda genellikle iyi puanlar verildiğini gördüm. The Regeneration Itinerary özelinde buna bir yorum getirecek olursam, verilen puanların hakkı var. Gerçekten de grubun icra ettiği müzik hem kaotik hem de ihtişamlı olmaya yakın bir yerde bulunuyor. İçinde çok fazla katmanı olan ve bu katmanları da şarkılarda oldukça iyi bir şekilde sıralayan bir albüm The Regeneration Itinerary. Albümü dinlediğim süre boyunca gayet keyif aldım. İçinde bulunan senfonik partisyonlar daha çok ambiyans yaratmada kullanılmış. Herhangi bir şekilde bir beste veya bir partisyon olarak yer almıyorlar. Diğer taraftan elektronik müzik adına yapılan dokunuşlar da daha çok synth kıvamında olduğu için beni hiç rahatsız etmedi. Kaldı ki synth’i Metal müziğe yakıştıran biriyimdir. Esas güzel taraf ise bu albümde hiç Industrial Metal etkisinin olmamasıdır. Black Metal genomu üzerine kaydedilmiş sert, kaotik ve ambiyansı yüksek şarkılar dinliyorsunuz. Bu da albümün o dehşet verici tarafını yükseliyor doğal olarak. Prodüksiyon kalitesi ile de bir hayli beğenimi kazandı The Regeneration Itinerary. Her şey çok iyi bir şekilde kulaklarınızda yankılanıyor. Her şarkıyı çok beğendim diyemem ama genel olarak albümdeki şarkılar iyi bir seviyede yer alıyorlar. Davulu çalan “Kauko Kuusisalo”nun performansına bayıldım. Bir de bu grupta yer alan tanıdık simalar da var. En azından benim tanıdığım. Yoksa her eleman birçok grupta çalmış ve çalmakta olan kişiler. “Festerday”den tanıdığım “Timo Kontio” ve “Teemu Saari” And Oceans’ın gitarlarının başındalar. Hem beste işleri hem de gitar çalma işi bu adamlara ait. Zaten bu grubun da en eski iki kişileridir. Vokal arkadaş olan “Mathias Lillmåns” da 2019’dan bu yana yine Festerday’de şarkıları böğüren abimizdir.


The Regeneration Itinerary, severek dinlediğim sağlam bir albüm oldu. Gerçekten her şeyi ile etkileyici olmayı başarıyor. İyi ki gözü kapalı, bilgisizce bu albümü dinleme işine kalkışmışım. And Oceans’ın bir hayranı daha oldu. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8,5 / 10



Yorumlar