Albüm Kritik 1196 (Gràb / Kremess)

Herkese selamlar! Bugün kendimi Almanya’da buluyoruz. Dünkü İsveç Death Metal’inden sonra bugün de Alman topraklarında ekstrem türle uğraşan bir başka gruptan ve bu yıl çıkardığı albümden sizlere söz edeceğim. “Gràb” adlı grubumuz Black Metal icra ediyor. Black Metal’in ise daha çok melodik ve atmosferik tarafını üretiyor. 2015 yılından bu yana Metal camiasında bulunuyor Gràb. Bu yıl çıkan “Kremess” albümüne kadar bir EP ve bir LP daha yayınlamış. Grubun önceki işlerini dinlemedim. Çünkü grubu Kremess albümü ile keşfettim. Bu yüzden de önceki albümlerde neler yaptığına dair bir fikrim yok. Gràb, iki kişiden oluşuyor. Fakat albümü kayıt sürecinde başka müzisyenler de dahil oluyor. Dünkü “Puteraeon”un korku ve gerilimli atmosferinin aksine Gràb daha çok doğayı ve manevi duyguları işin içine katarak müziğini oluşturuyor. Grup ve müziği hakkında kısaca bilgi verdikten sonra gelelim şimdi Kremess hakkındaki düşüncelerimden sizlere söz etmeye.

İşin içinde doğa ve yalnızlık gibi manevi duygularımızı okşayan ve daha çok depresif bir hava ile kendimizi karanlık, puslu bir ormanda hissetmemizi sağlayan albümlerden Kremess. Bu tarzda birçok albüm dinlediğim için nereden, ne havası almam gerektiğini de biliyorum. Bu albümde de belirleyici etmen az önce saydığım olguları gerçekte hissettirebilen bir atmosferik yapının olmasıdır. Bu atmosferin de ilk şarkıdan son şarkıya kadar bütün albümü kapsamasıdır. Gràb’ın bunu iyi bir şekilde yaptığı çok açık. Albümdeki her şarkı hem atmosferik yönden hem de melodik estetiklik yönünden oldukça güçlü ve o ruhani hisleri çok iyi bir şekilde sizlerde uyandırıyor. En azından beni kendisine çekmeyi ve depresif atmosferin için sokmayı başardı. Hem yazılan Metal riffleri hem de melodik partisyonlar birbiri ile çok iyi birleşmiş. Bu iyi sentez sonucunda da gayet güzel şarkılar dinlemiş oluyorsunuz. Albümün prodüksiyon kalitesi de gerçekten çok başarılı. Albümün atmosferini ihtişamlı göstermeyi başarıyor. Kaldı ki beste yazımları ve genel olarak her bir şarkının içindeki partisyonlar ve geçişlerden de bu ihtişamı rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Hem brutal hem de epik tarzdaki vokal sentezleri de yine bu albümün güçlü yanlarından biri. Klavyenin de her şarkıda oldukça naif ve sofistike bir şekilde kullanılması albümün duygusallığını daha da yukarı çekiyor. Sadece dramatik şarkılardan oluşan bir albüm de değil Kremess. Fakat yoğunluk olarak melankolinin hâkim olduğu da çok açık.

Alman Gràb, Kremess albümü ile ortaya gerçekten sağlam bir iş koymuş. Albümü dinlemek oldukça keyif verici. Diğer taraftan görkemli atmosfer sunmayı da başarmış grup. Bu yıl içinde dinlediğim güzide albümlerden bir başkası da Kremess oldu. Sizlere de kesinlikle tavsiye ederim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10