Herkese selamlar! Bugün İran menşeili bir Melodic ve Progressive Black Metal grubu olan “Inherent Doom”un bu yıl çıkardığı ilk LP’si “Sermon of Ruin”den sizlere söz edeceğim. Evet, bu defa yazıya başlarken herhangi bir Avrupa ülkesi ismi geçmedi. Grubun İranlı olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Çünkü İran gibi bir rejime sahip ülkede bu denli aykırı bir sanat girişiminin olması mümkün değil. Olsa da ne yazık ki uzun soluklu olmuyor. Inherent Doom’un da aslında soluğu daha en başta kesilmiş diyebiliriz. Grup kariyerine İran’da başlasa da sonrasında mecburi nedenlerden dolayı ABD’ye gitmiş ve oradan müzik üretimine devam etmiştir. Orta Doğulu birçok sanatçının ve grubun başına gelen genelde de bu oluyor zaten. Inherent Doom’un bir de müziği için seçtiği tema da dini karşı sövgü olunca haliyle bu grubun oralarda bulunması mümkün değil. Hem müzikal olarak hem de felsefi olarak tam bir aykırı oluşum. Neyse ki kariyerine ABD’de devam edebiliyor olması da elbette sevindirici. Inherent Doom, Metal camiasında yeni bir grup. 2021 yılında bu camiaya giriş yapmış. İlk EP’sini ise 2024 yılında Metalcilere sunmuş. Çok fazla zaman geçirmeden, bu yıl da ilk LP’si Sermon of Ruin’i yayınlamış. Ben de grubu bu albüm sayesinde keşfetmiş oldum. Şimdi gelelim albüm hakkındaki duygu ve düşüncelerimden sizlere söz etmeye.
Dediğim gibi Black Metal’in melodik ve progresif tarafını icra ediyor grup. Grubun Orta Doğu’nun geleneksel tınılarının da etkisinde kalmasıyla ortaya biraz daha kozmopolit bir albüm çıkmış. Black Metal’i progresif şarkı yazımları ile harmanlayarak biraz daha görkemli bir şeyler elde etmek istemiş grup. Bunu kısmen başarmış olsa da albümün geneline yayılmamış olması bir eksi olarak görülebilir. Diğer taraftan Melodic Black Metal kısmından baktığımızda genel olarak tatmin edici şeyler duyuyorsunuz. Yazılan rifflerin çok fazla melodik ve progresif şekilde olması albümün Black Metal kısmını biraz sorgulatıyor. Evet, albümün dokuları Black Metal iskeleti üzerine giydirilmiş ama bu dokular çok kalın olduğu için de Black Metal’in o çekirdek yapısına ulaşmak biraz zor oluyor. Böyle şeyleri kelimelere dökmek ne kadar zor yahu. Şu yazdığım şeyi düşünmek, yazmak bile bir meziyet benim için. Albümün en büyük sorunu kesinlikle prodüksiyon kalitesi olmuş. Gerçekten çok iyi yazılmış şarkılar var. Fakat bu besteler ne yazık ki davulun çok yüksek sesli ve tok bir şekilde kaydedilmesi ile geri planda kalıyorlar. Özellikle twinlerde bir noktada sonra hiçbir şey duyamayacağınız noktaya geliyor şarkılar. Albümün ilk 6 şarkısı yeni ve bu albüm için yazılmışken, geri kalan son 3 şarkı EP’den alınma. Her ne kadar bu albüm için yeniden kaydedilmiş olsalar da o şarkılar da yine kötü bir prodüksiyon ile geliyor. Bas gitarın da yine çok fazla duyuluyor olması burada bir handikap oluşturmuş. Dengesizlik bütün albüm boyunca kendisini hissettiriyor. Gerçekten iyi yazılmış şarkılara da bu yüzden yazık oluyor. Vokal performansını genel olarak beğendim. Çok yüksek bir şekilde duyulmuyor olsa da benim için yeterli.
Inherent Doom, ilk LP’si Sermon of Ruin ile aslında ne kadar yaratıcı bir grup olduğunu göstermiş. Fakat bunu daha iyi bir prodüksiyon ile yapması gerekiyordu. Bu kayıt şekli albümü dinlerken insanı yoruyor. Bas gitarın o tok, uğultulu sesini duymak elbette güzel. Fakat davul twinleri ile birleşince arkada kalan gitarların sonu olmuşlar. Ben, grubun potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu grubu da takip listeme aldım. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder