Albüm Kritik 1241 (Hexrot / Formless Ruin of Oblivion)

Herkese selamlar! Bugünkü albüm kritik yazısı biraz geç saate kaldı. Fakat nihayetinde klavyenin başına oturmak için zaman buldum ve bugünü de boş geçmemiş oluyorum. Bugün sizlere bahsedeceğim grup olan “Hexrot” benim yeni keşiflerimden. Bu yıl Black Metal albümlerinden daha çok Death Metal albümleri inceledim sanırım. Hexrot da yine algoritma sonucu bana önerilen bir Death Metal grubu oldu. ABD’li Hexrot, Metal camiasında oldukça yeni bir grup. İcra ettikleri Death Metal’in içinde avangartlık, deneysellik ve progresiflik var. Bu da grubun oldukça enteresan işlere bulaştığının ön bilgisi oluyor bizlere. Böylesi deli işi işler yapan grupları gerçekten çok seviyorum. Tamam, hepsi için harikulade işler yapıyorlar diyemem. Fakat geneli ekseriyetle iyi iş ortaya koyuyor. Hexrot da bu yıl çıkardığı ilk LP’si ile oldukça iddialı bir grup olduğunu gösteriyor. Ben de “Formless Ruin of Oblivion” albümü hakkındaki duygu ve düşüncelerimi sizlere aktarmak için klavyenin başına oturdum.

Hexrot'un icra ettiği müziği dinlemek için gerçekten de deneysel işleri seviyor olmanız lazım. Bunun yanında Avant-garde Death Metal veya Black Metal de dinleyen biri olmanız lazım ki grubun yaptığı müzik mantığınızda bir düzleme otursun. Eğer bu türleri hiç dinlemediyseniz Formless Ruin of Oblivion sizlere oldukça garip gelecektir. Fakat alışmak için bir şans verdiğinizde de bu tür albümlerin gerçekten de akıl işi olmadığını anlayacaksınız. Atonal riff yazımları, bas gitarın deli dehşet bir şekilde şarkılarda varlık göstermesi, oldukça kuvvetli vokaller ve kompleks davul yazımları ile adeta bir kaosun içine düşmüş oluyorsunuz. Hexrot’un da isteği bu zaten. Bizleri kendi kaosuna ve cehennemine sürüklemek. Bunu albüm kapağından da çok net bir şekilde anlayabiliriz. Özellikle “Hieronymus Bosch”un cehennem tasvirinden bir detay alınması da çok hoşuma gitti. Bu albümün aslında teması da bir nebze Bosch’un cehennemini tasvir edişinden esinlenilmiş gibi. Apokaliptik bir zaman diliminde geçiyor her şey. Hexrot, insanlığın sonunu en azı verici ve en azaplı şekilde getirmeye karar vermiş. Bunu da albümdeki şarkı yazımlarından da çıkarabiliriz. Her şarkının kaotik atmosferi ve amansız sertliği ile grubun ne kadar tehditkâr olduğunu çok rahat bir şekilde anlayabiliriz. Müzikal anlamda ortaya çok üst düzey bir iş konmuş. Böylesi kompleks şarkıları yazmak hiç kolay değil. Yazıp, şarkı haline getirip, dehşet bir atmosferde sunmaksa bambaşka bir meziyet. Hexrot, daha ilk LP’sinde bütün bunların üstesinden çok iyi bir şekilde gelmiş. Prodüksiyon kalitesi de özellikle bu albümün atmosferini çok iyi bir şekilde yansıtıyor. Dinlemekten büyük keyif aldığım bir eser oldu Formless Ruin of Oblivion.

ABD'li Hexrot’un bu yıl çıkardığı dehşet ve kaotik albümü Formless Ruin of Oblivion’ı dinlemek inanılmaz bir keyif verdi bana. Bu tür albümleri bir şaheser olarak görüyorum. Tıpkı Bosch’un “Dünyevi Zevkler Bahçesi” gibi her şey öylesine karışık ve kaotik görünüyor ki ama detaylara indiğiniz zaman ise nutkunuz tutuluyor ve büyülenmiş gibi oluyorsunuz. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10