Albüm Kritik 1258 (Phosphorus / Frail Grasp of Broken Hands)

Herkese selamlar! Bugün, sizlere Alman Post Metal ve Black Metal grubu “Phosphorus”un bu yıl çıkardığı ilk albümü “Frail Grasp of Broken Hands”ten söz edeceğim. Artık yılın sonuna gelirken ben de albüm kritik listesinin sonuna doğru geliyorum. Bazı albümleri yetiştiremeyeceğimi anladım. Her sene olan bir şey bu. O yüzden de artık garipsemiyorum. Fakat bu sene gerçekten de oldukça verimli bir yıl oldu albüm kritik yazılarında. O yüzden de mutluyum, gururluyum ve de huzurluyum. Şimdi gelelim Metal dünyasında yeni olan Phosphorus’a. 2024 yılında (yani geçen sene) kurulmuş bir grup. Günümüzün en popüler Metal türlerinden Post Metal’i Black Metal ile birleştirerek icra eden grup, tema olarak da daha çok din karşıtlığı, çevresel sorunlar ve toplum gibi konuları şarkılarında işlemeyi tercih ediyor. Açıkçası Frail Grasp of Broken Hands albümünü dinlemeden önce bir Metalcore albümü dinleyeceğimi düşünmüştüm. Bu düşünceye tutunmuştum. Fakat sonrasında grubun daha farklı bir rotada olduğu anlaşıldı elbette. Şimdi gelelim albüm hakkındaki duygu ve düşüncelerimden söz etmeye.

Frail Grasp of Broken Hands’in ilk şarkısı aynı zamanda albüme adını veren şarkı oluyor. Bu şarkıyı ilk defa dinleyip, bitirdiğimde albümün geri kalanında çok iyi şeyler dinleyeceğimi biliyordum. Öyle güzel bir açılış şarkısı var ki albümün, haliyle beni bu düşünceye itmesi de normal oluyor. Post Metal’in birçok tür ile olan sentezine denk geldim. Sanırım en iyi birleşim için hala Black Metal ile olanı diyebilirim. Phosphorus, bu albümde hem çok iyi bir müzikal gösteri yapıyor hem de çok iyi bir atmosfer sunmayı başarıyor. Gerek brutal vokallerde gerekse de temiz vokallarde her şarkıyı gerçekten de çok etkileyici bir forma bürüyor. Son zamanlarda dinlediğim en güzel temiz vokal performanslarından biri Phosphorus’un vokali “Aaron Feller”den geldi. Aynı zamanda gitarın da başında olan bu arkadaşın sesi hem atmosfer yaratmada hem de hırçınlık ve kaotik havayı vermede çok iyi bir rol oynuyor. Diğer taraftan yazılan riffler de çok iyi düzeyde. Açıkçası bu kadar etkili bir albüm dinleyeceğimi düşünmemiştim. Phosphorus daha ilk albümü ile gönülleri fethedecekmiş gibi duruyor. Benimkini fethetti zaten. İyi yazılmış rifflere yine iyi yazılmış melodik partisyonlar da eklenince her şey güllük gülistanlık oluyor. Albüm incelemelerimde benim için düşük seviye albümlere 5-6 gibi puanlar veriyorum. İyi seviyedekilere 7-8 arası, çok iyi düzeydekilere 8-9 arası ve görkemli olanlara da 10 veriyorum. Puan yönünden çok bonkör olduğumu düşünüyorum. Bazı albümlere de 3-4 vermişliğim vardır. Onlar artık rezalet durumda olanlardır. Bu albüme kaç puan vermem gerektiğini uzunca düşündüm. Çünkü bana göre hiçbir eksiği olmayan, tam tersi oldukça etkili şarkı yazımları ve atmosferi olan bir albüm olarak görüyorum. Bu yüzden de bu albümden puan kırmak istemiyorum. Bu yılın en iyi 15 albümü listesine girmesi zor görünse de Frail Grasp of Broken Hands’ten puan kırmak beni üzecektir.


Prodüksiyon kalitesi, vokalleri, beste yazımları, bas gitarın şarkılardaki harikulade performansı ve davulun da yine her şarkıyı çok daha dinamik bir hale getirmesi gibi süper iyi şeyleri söyleyebileceğim bir albüm Frail Grasp of Broken Hands. Bu yüzden de gönül rahatlığı ile tam puan veriyor ve bu albümü kesinlikle dinlemenizi öneriyorum. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar