Herkese selamlar! Bugün, Dünya’nın bir diğer ucuna, Avustralya’ya gidiyoruz. Avustralya da tıpkı diğer ülkeler gibi Metal sahnesini gittikçe genişletiyor ve bu genişlemenin sonucu olarak da yerküremizdekii Metal gruplarının sayısı arttıkça artıyor. İşin daha güzel tarafı ise bu artış öyle alelade veya vasat altı gruplarla değil, daha çok gerçekten çok sağlam işler yapan gruplar ile oluyor. Bu yüzden de her yıl çok fazla grup keşfediyorum. Bu keşiflerimden çoğu da beni çok fazla mutlu ediyor. Metal’in, özellikle yeraltı Metal sahnesinin, böylesine sağlam gruplarla bezeniyor olması mutluluk verici. İnternetin de sayesinde artık Dünya’nın dört bir yanındaki gruplara ulaşabiliyor ve müziklerini çok rahat bir şekilde dinleyebiliyoruz. Bugünkü konuğumuz olan “Deprevitiy” 2016 yılında kurulmuş bir Death Metal grubu. Hem de oldukça sağlam bir Death Metal grubu. Death Metal’in modern halini bizlere sunuyor. Fakat grubun temelinde old-school Death Metal’in de var olduğunu fark ediyorsunuz. Bu yüzden de grubun Death Metal’in en sert tarafında varlık gösterdiğini söyleyebiliriz. Depravitiy bu yıl çıkardığı “Bestial Possession” albümü ile keşfettim. Bu albümü baştan sona 4 kez dinledim ve şu anda da klavyenin başında, bu yazıyı yazarken de dinlemeye devam ediyorum.
Bestial Possession’ı dinlemek gerçekten harikulade bir his. Bu yıl dinlediğim en sağlam ve en tehditkâr Death Metal albümlerinden biri oldu. Bu yüzden de bu albümü kaç kere dinlersem dinleyeyim, duygu ve düşüncelerim hep aynı noktada kaldı. Böylesine sert albümleri, sertlikten taviz vermeyen albümleri, dinlemek benim için her zaman bambaşka bir hazzın meyvesi oluyor. Özellikle iyi bir ses sistemi ile dinlediğim zaman kendimi kaybediyorum. Depravity’nin diskografisine baktığımda ilk EP’sini 2016 yılında çıkarmış grup ve bu zamana kadar da Bestial Possession hariç iki LP daha yayınlamışlar. Son albümü “Grand Malevolence”ı 2020 yılında çıkaran grup aradan 5 yıl geçtikten sonra Bestial Possession bizlere sunmuş. Albümdeki her bir şarkının çok iyi rifflerden oluştuğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Dediğim gibi sertlikten asla taviz verilmiyor kaotik ve dehşetengiz bir atmosferi kulaklarımıza salıyor grup. Her şarkının içindeki riff sayısı, davul atakları, gitar soloları ve riff geçişleri çok iyi düzeyde. Bu yüzden de herhangi bir şarkıyı bir diğerinden daha üst noktaya yerleştiremedim. Albümün baştan sona böylesine güçlü ve sağlam bir şekilde ilerliyor olmasına da ayrıca şapka çıkarmak lazım. İhtişamlı bir Death Metal albümü nasıl olura çok iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. Bu yılın en iyi 15 albümü listesine girer mi bilmiyorum ama benim gönlümde iyi bir yerin sahibi oldu. Diğer taraftan rifflerin yazılış şekli de öyle dümdüz falan değil. Oldukça kompleks riff yazımlarından oluşuyor şarkılar. Bu da işin biraz daha teknik tarafına göz kırpıyor. Fakat tam olarak o noktada diyemem. Diğer taraftan bana göre Death Metal albümlerini en yüksek noktaya çıkaran bir diğer unsur ise bas gitarın kullanımıdır. Bu albümde de çok iyi bas partisyonları var. Sesi asla kısık olmayan bas gitarın şarkılardaki varlığına şahit olmak şahane bir his. Son olarak da şarkıların da yine bütün bu kaotik müziğe çok iyi eşlik edecek şekilde söyleniyor olması da son vuruş olmuş. Vokal performansı da çok iyi düzeyde.
Avustralyalı Depravity’nin dosta, düşmana korku saldığı ve Death Metal sahnesinde ne derece ciddi olduğunu gösterdiği albümü Bestial Possession’ı dinlemekten büyük onur ve mutluluk duydum. Her şeyi ile şahane bir albüm olmuş. Sizler de bu zamana kadar bu albümü dinlemediyseniz, mutlaka dinleyin ve çevrenize de dinlettirin. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10


Yorumlar
Yorum Gönder