Albüm Kritik 1168 (Martwa Aura / Lament)

Herkese selamlar! Bu yazıda da Polonya sınırlarını terk etmiyor, safları sıklaştırıyoruz. Bugün de bir başka güzide gruptan sizlere söz edeceğim. 2020 yılında keşfettiğim Black Metal grubu “Martwa Aura”nın bu yıl çıkardığı “Lament” albümünden bahsedeceğim. 2020 yılında siteyi geçici bir süre için dondurmuştum. 2020 yılında malumunuz pandemi vardı. Pandemi sürecinde evden işleri yürüttüğümüz için de başka projelere yönelme zamanım olmuştu. Bu yüzden de siteye yazı yazma işini bir süreliğine askıya almıştım. Dinlediğim yeni albümler hakkındaki yorumlarımı ise sadece Instagram hesabında paylaşarak yapıyordum. Martwa Aura’nın 2020 yılında çıkan ve benim de dinlemekten çok keyif aldığım albümü “Morbus Animus”u ilk olarak dinlemiştim. Bu albüm sayesinde Martwa Aura’yı radarıma almıştım. 2020 yılında çıkan Morbus Animus öncesinde, 2015 yılında çıkan grubun ilk LP’si “Contra Mundi Contra Vitae”yi de dinlemiş ve oldukça sevmiştim. Martwa Aura’nın icra ettiği Black Metal’i dinlemek benim için gayet keyifli bir etkinlik. Grubun hem sert Polonya Black Metali’ni yansıtması hem de az ama niş melodik partisyonlarla şarkıları harmanlaması benim oldukça hoşuma gidiyor. Çünkü bu sentezi çok iyi bir şekilde yapıyor. Bu yüzden de Martwa Aura’yı dinlemeyi seviyorum. Bugün de size baştan sona 3 kez dinlediğim ve dinlemeye de devam edeceğim Lament’ten söz edeceğim.

Evet, bu albümü 3 kez dinledim baştan sona ve dinlemeye de devam edeceğim. Fakat bu defa albümü çok beğendiğim için değil tam olarak hissetmek ve içselleştirmek için çokça kez dinleyeceğim. Çünkü bu albümü dinlediğim süre boyunca Morbus Animus’taki o görkemli ve etkileyici atmosferi bulamadım. Sürekli arayışım o yönde oldu. Fakat bir türlü bana o hissi veremedi albüm. İyi şarkılarla bezeli bir albüm Lament. Fakat beklentim çok daha üst düzey bir albüm dinlemekti. Bu albümdeki herhangi bir şarkının bir diğerinden çok daha iyi olduğunu söyleyemem. Bütünsel olarak sağlam bir albüm görünümü veriyor olsa da şarkı şarkı baktığımızda çok büyük şeyler yok. Black Metal’in yine o bildiğimiz saf tarafının üzerine kendi dokunuşları ile tarzını göstermeyi başarıyor grup. Özellikle şarkılarda kullanılan distorsiyonlu bas gitarın şarkıları daha tehditkâr ve kaotik hale getirdiğini söyleyebilirim. Her şarkıda ve her anda yok elbette. Fakat olduğu sekanslarda gayet tatmin edici şeyler duyuyorsunuz. Yenilikçi beste yazımları bu albümde yok. Açıkçası Morbus Animus’un bu albüme göre çok daha cüretkâr ve ikonik bir tarafı olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Martwa Aura, Lament’te biraz daha temkinli bir yaklaşımda bulunmuş. Morbus Animus’a göre daha sert bir albüm olmasına rağmen hissiyat açısından gerisinde kalıyor. Elbette bu benim fikrim ve hissettiğim. Belki de sizler için bu albüm çok daha iyi bir noktadadır. Diğer taraftan gitar tonlarını da beğenmedim. Gereksiz bir distorsiyon fazlalığı var. Bir önceki albüm kritik yazısı olan “Medico Peste”nin “ “Aesthetic Hunger” albümündeki gitar tonuna nasıl hayran kaldıysam bu albümdeki gitar tonunu da o kadar sevmedim. Evet, belki berrak bir tonda olması gerekmiyor ama bu kadar da yüksek distorsiyonda olması da gereksiz. Vokal performansını genel olarak beğendim. Üzerine söyleyecek çok bir şeyim yok.


Martwa Aura’nın Lament albümünü zamanla sever miyim yoksa tamamen çıkarır mıyım hayatımdan bilmiyorum. Bu yüzden biraz daha dinleyeceğim ve zaman geçireceğim. Gayet sağlam bir albüm olduğu aşikâr fakat Morbus Animus’un gösterişinden sonra bu sağlamlık pek de sırıtmıyor. İlerleyen zamanlarda duygularımı düşüncelerimi ne yönde etkileyecek bakacağım. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7/10



Yorumlar